25 Haziran 2009 Perşembe

BLOG SAYFASI

Babam 2006 yılında BLOG yazmayı da denedi. BLOG sayfasında 3 yazı yazmıştı.

http://mazlumoglu.blogcu.com/

Adresinden bu bloga bakılabilir. Buradaki 3 yazıyı aşağıya aktararak görüşlerini hatırlatmak isterim.

YETİŞKİN İNSANLAR (23/09/2006)

İnsan hayatının üç evresi vardır: başlangıcı çocukluk ve gençliktir.Çocukluk dönemi gelişme dönemidir.Erginlik dönemi olgunlaşma dönemidir.Çocuklukta insan her şeyi şıp diye kapar "AĞAÇ YAŞ İKEN EĞİLİR" sözü bunun en güzel özdeyişidir.Errişkinlik dönemi ise olgunluk dönemidir.Erişkin insanın üç özeliği kazanması gerekir.
1.Sorunlarını alma ve taşıma
2.Mesleğinde verimlilik
3.İstikbale hazırlık

Kendini bu evrede iyi değerlendiren insan olgunluk devresinin sonunda daha huzurlu ve verimli olur.
Boşuna yakınıp ümütsüz oluncaya kadar üzerimize düşeni yapıp üretken insan olmalıyız.
Birbirimizle didişmek yerine birbirimizin dertlerine derman olmalıyız
Kendimize güvenen toplumda aranan ve yardıma koşan bireyler toplumca aranacaktır sizinde yetkin insanlar olmanız dileğiyle.
Kadının İslamdaki Statüsü (16/09/2006)
Kadın islamın statüsündeki yeri toplumda geri plana atılmış ve toplumdan soyutlanmıştır.Her ne kadar cahiliye devrini emsal göstererek kadın haklarında bir reform yapılması iddia edilse de bu değişiklikle kadının topluma katkısı gerçekleşmemiştir .Kadınların erkeklerle eşit bir konuma gelmesi uzun mücadelelerle halen istenilen seviyede başarılamamıştır.Cumhuriyet döneminde başlayan kadının seçme ve seçilme hakkı dünyadaki çagdaş devletlerden önce verilmesine karşın bu parlementoda ki kadın sayısı kendi oranlarına göre düşüktür.Kadınların kendi haklarını almaları için çok daha savaşımı göze almaları ve her siyasi partide kendini temsil etmeleri için seçimlere girmeleri şarttır.Hak verilmez alınır onların başlıca düsturları olmalıdır.
Atatürk'çülük Lafla Olmaz (20/08/2006)
Bizim en büyük noksanımız Atatürkçü olmanın gereklerini tam olarak yerine getirmediğimizdir.
Atatürk'ün en büyük tutkusu tam bağımsızlık benim karekterimdir ilkesidir.Bu yalnız sınırlarla değil her konuda tam bağımsız olmanın koşullarını yerine getirmekle gerçekleşir.ATATÜRKÇÜLÜK önce Atatürk gibi düşünmek ve kendini o halkın bir ferdi olarak nasıl bir aydın vatandaş olması gerektiğinin sorumluluğunu bilmektir.

Neme lazım demeden ,elinden ve beyninden neye gücü yetiyorsa son gücünü kullanarak eserini ortaya koymaktır.

Yaşamın yalnızca hoşca vakit geçirmekten ibaret olmadığını ,toplumun sıkıntılarının bulunduğu bir ortamda hiç kimsenin mutlu olamıyacağını bilerek toplumun dertlerini paylaşmasını bilmektir.

Atatürkçülük ;bağımsızlık ve demokrasiyi bütün gücüyle savunmaktır.
Ayrıcalıkları derinleştirmek değil birleştirici ve uzlaştırıcı olmaktır.
Atatürkçülük ;riya ,yalan ,talan,şahsi çıkarcılıklara karşı çıkmaktır.
Atatürkçülük gelir dağılımındaki adaletsizliklerin karşısında olarak hakca dağıtımı savunmaktır.
Atatürkçülük ;bireyin kendi yaşamını dürüst ve onurlu bir çizgiye oturtmasıdır.Hiç bir koşulda dürüst yaşamından ödün vermemesidir.
Daha güzel bir ülke ,daha ğüzel bir çevre için savaşmaktır.
Ataürkçülük ;Onurlu,ahlaklı,çalışkan,vatansever insanların gögsünde rozetini taşımayı hakedebileceği bir erdemdir.

Hiç yorum yok: