6 Temmuz 2014 Pazar

HESAP VERİYORUM -15-

İLK ÇOCUKLUK AŞKIM :

Ablamın evlenmesi orta üçün ikinci yılında okuduğum yıllarda oldu. Ablama gelen Çorum’un manifaturacılarından Yaşar ağa oğlu Zeki Çetin’e ablamı görücü usulü ile istediler. Eniştemin üç kız kardeşi vardı. Ortancası Mukadder orta birde okuyordu. İlk bakışta içimden gelen bilmediğim bazı coşkuya benzer hisler onun ilk aşkım olduğuna beni inandırdı. Tatilde ikmale kaldığı için ders veriyordum. Annem arada bir bizi control ederdi. Ben aşkımı hiç anlatabilme cesaretine sahip olamadım. Ben bu sırada şiirler yazıyor ve aşkımı gece boyunca ak sayfalara döküyordum. İşte bir örnek :

Dökülen bin yaprak bir rüzgarla baharda
Hatırlayıp ağlarım,düşünürüm bazanda.
Son bir tebessüm kaldı hayalimde sesinden.
Bir nebze tatabilsem o sıcak nefesinden.

Sokakları doldurur neşeli kahkahalar
Geçerken mahlleden başörtülü genç kızlar.
Her birinin yüzünde tatlı bir tebessüm var.
Hepsinin gözlerinde sanki bir alev yanar.

Kimi güler açılır baharın nesiminde.
Bir çoğu gençliğinin en ateşli deminde.
Tatlı bir tebessümle yakıyorlar kalpleri.
Geçerken Çormlu kızlar sabah saatleri.

O zamanki şiirlerimden iki defter kalmış. *  
Bugünün şiir olarak bir değeri olduğunu zannetmiyorum. Ne varki o dönemden kalan güzel bir hatıra.
Halkevinin kütüphanesi bizim uğrak yerimizdi. Orada ilk beğendiğim kitaplar Ömer Seyfettin kitaplarıydı. Sait maden ile kitapları paylaşarak okumaya başladım. Bana hayatım boyunca en yakın arkadaşım ve rehberim oldular. Halkevleri o zaman çoçukların eğitilmesine yardımcı olmak açısından çok başarılı ve ülkeye kıymetler kazandıran kurumlardı. Müzüik kolunu Sadi Leblebici, Spor kolunu İhsan Tombuş, tiyatro kolunu bir lise öğrencisi çalıştırırdı. Pinpon masaları, basket sahaları, müzecilik kolu vardı.
Ne yazık ki Demokrat Parti CHP ile içiçe olmasını gerekçe göstererek bu kurumları kapattırdı. Yerine yeni kurumlar kurulamadı. Gençleri kahve köşesine mahkum eden bir anlayışın ürünüdür.
Köy Enstitüleri ve Halkevlerinin kapatılması yeri doldurulamaz sonuçlara yol açtı. Demokrat Partinin kömünizm korkusu, halkın bilinçlenmesinden korkması ve bağnazlığa sahip çıkması,  çıkarlarını halkın eğitimsizliğinde görmesi neden olmuştur. Günümüzde halen bu anlayış sürmektedir.

Babamla yıllar sonar Çıkrık köyüne gittiğimde şu gerçeği bir kez daha gözümle gördüm ki bu okulların olduğu dönemde yetişen en az 50-60 öğretmen ve aydın varken sonraki 15 yılda 3-5 kişi dışında yetişen kişi olmamıştır.

* Bu defterden şiirleri blog sayfalarında bulabilirsiniz

Hiç yorum yok: