ASKERİ OKULA GİDİYORUM :
Lise son sınıfta edebiyat kolunda
başarılı bir öğrenci iken birinci dönem sonunda askeri okulların yeni talebe
isteğini duyduk. Ben, Erdoğan Yurdakul ve İhsan Kütahyalı maddi koşullarımızın
zayıflığı, benden sonra 4 kardeşimin bulunması bizi buna başvurmaya itti.
Biz üç kişi Ankara’ya muayenelere
geldik. Üçüncü sınıf bir otelde kaldık. Ankara’yı hiç bilmiyorduk. Mevsimin en
soğuk, şiddetli ayaz, -32 C sıcaklık bize hiç de iyi gelmedi. Otelde soba
sadece salonda yanıyordu. Soyunup yatmak bile problemdi. Yemeği Bentderesi'nde
bir lokantada kuru fasulye-pilav ile geçiştiriyorduk. Ben o zaman sigara da
içiyordum.
Bugün harp okulu içinde kalan Mevki
Hastanesine sabah troleybüs ile bakanlıklara gidip, sonra yarım saat
yürüyorduk. Uzun kuyruklarda bekliyorduk. Benim ve Erdoğan için olumlu oldu
sonuçlar ; İhsan ise hipermetrop olduğundan elendi.
Şube kanalı ile müracaatımızı Kuleli
ve Maltepe Askeri liselerine gönderdik. Gelen yanıtda zayıf olmaması kuralına
yalnızca ben uyuyordum. Bu durumda tek başıma gitmek istemedim. Ben de
vazgeçtiğimi babamlara söyledim. Gece yatak odalarında konuşmalarını bitişikten
duydum. Annem “Madem ki girmeyecekti niye bize o kadar masraf yaptırdı.”
diyerek beni kınıyordu. Bu söz o kadar ağırıma gitti ki ertesi gün gitmeye
karar verdiğimi söyledim.
Ankara’ya giderken verdikleri 20 TL
dönerken yetmemiş, İstanbul’a giderken 40 TL istemiş ve sevinçle almıştım. Bu
kadar uzun bir yolculuğu ilk kez yaparak İstanbul’a geldim. Sirkeci de Şark
otelinde bir gece kaldım. Amacım tekrar Çorum’a dönmekti.
Ertesi gün okula Çengelköy’e gittim.
İskeleden sonra bir yokuşun sonunda okulun nizamiyesinde benim müracaat
kağıtlarımı aldılar ve beni aynı gün sınıfa soktular. Ben şaşkındım. Girdiğim
bu okuldan gene ilk fırsatta geri dönebileceğimi sanıyordum. Ne var ki geri
dönülemez bir nehre girmiş , askerlik hayatım başlamıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder